Dede Korkut hikayeleri Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleri olarak bilinirken 15. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. Dede Korkut hikayeleri 12 hikaye olarak yüzyıllardır nesilden nesile aktarılmaktadır. Bu hikâyeler tarih boyunca dilden dile anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan birer sözlü gelenek ürünüdür. Eser Oğuzların yaşam biçimlerinden ekonomisine inançlarından giyinişlerine beslenmelerinden içinde yaşadıkları doğaya kadar pek çok konuda bilgi sağlayan bir kaynaktır. Dede Korkut Kitabı destansı Oğuz hikâyelerinin mecmuasıdır. Hikayelerin çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun iki büyük nehri Dicle nehri ve Aras nehrinin kollarından Kara Dere Dereşam Suyu civarında geçer. "Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Boyu" hikayesinde Trabzon çevresi net bir şekilde tasvir edilir. Hikayelerinin yazıya geçirildiği tarih olarak XV. yüzyılın ikinci yarısında Kars-Erzurum civarında hüküm süren Akkoyunluların bu destanları yazıya geçirttiği tahmin edilmektedir. Eserde nazım ve nesir bir arada verilmiştir. Dili Âzerî lehçesinin özelliklerini göstermekle birlikte bugünkü Azerî lehçesiyle karşılaştırıldığında bütün dil özelliklerinin bu lehçeye ait olmadığı görülür. Gereksiz edebiyat süsleri bulunmayan kısa yalın ifadelerle örülmüş yapmacıksız özentisiz bir üslûp hâkimdir.