Napoli'de Yoksullar Hanı'ndayız; bir muktedirin yaptığı yolsuzlukların kefareti için düşkünler adına inşa ettirdiği yerde... Çocuklarını büyüttükten sonra öğretmen eşiyle tekdüze bir hayat sürdüren Faslı bir üniversite profesörü Napoli belediyesinin bir yazı yarışmasını kazanınca şehir hakkında bir kitap yazmak amacıyla İtalya'ya gelir. Daha ilk günden adeta çekildiği kentin belleği Yoksullar Hanı'nda tanıştığı bir umacıyı andıran gizemli İhtiyar'la aralarında Binbir Gece Masalları'nı andıran bir öykü anlatma maratonu başlar: İhtiyar'ın himayesine aldığı Afrikalı budala oğlu Momo dünyalar güzeli bir kadın tarafından terk edilmiş usta piyanist Gino ve Napoli'nin Yoksullar Hanı'nın çeşitli sakinlerinin küçük hikâyelerinin renklendirdiği bu maratonda insanları yoldan çıkaran ne varsa ortaya dökülecek Afrika'dan Avrupa'ya insan hikâyelerinin mafyatik ve siyasi ilişkilerle düğümlendiği aşk ve dostlukla çözüldüğü bir dünya belirecektir.
Faslı usta yazar Tahar Ben Jelloun Yoksullar Hanı'nda görkemli ve tutkulu mezbeleden çıkan bir çağdaş Binbir Gece atmosferi yaratıyor.