Kanadından yanarak düşen bir tüy bebeğin sarılı olduğu çarşafa hafifçe dokundu. Örtü alev almaya başladığında bebek uyuyordu. Tuğrul Kuşu bebeğin de alev aldığını görmüş ve dehşete kapılmıştı. Alevler bedenini çaresizlik ise tüm benliğini sarmıştı. Huzur içinde uyumaya devam eden bebeğin yüzünü görmek ise tanrıçanın isteğini anlamasını sağladı. Rahatladı ve zihnini serbest bırakarak kanatlarıyla yavaşça bebeği sarmaladı. Her ikisi de ateşin yakıcılığına kendini bırakmıştı. Gün doğumunun tamamlanmasıyla birlikte son kıvılcım da sönümlendiğinde Tuğrul Kuşu ve bebek artık birbirlerinin küllerine karışmıştı.