"Mahallemizdeki her evde Başkan'ın bir odası var. Gerçi Başkan bizi hiç ziyaret etmedi. Onu
bekliyor sayılmayız çünkü aslında çoğunlukla odanın orada olduğunu unutuyoruz. Çoğunlukla
unutuyoruz.
[...]
Başkan'ın odası genellikle evlerin zemin katında giriş kapısına yakın bir yerde bulunur.
Çoğunun ön tarafa yani sokağa bakan bir penceresi vardır. Evin sağ tarafında da olabilir sol
tarafında da fark etmez. Asıl önemlisi görünüşe bakılırsa girişe yakın olmasıdır ancak
Başkan'ın orayı bulmakta niçin zorlanacağı ya da başka taraflara neden gitmeyeceği kendinin
olmayan odalara niye girmeyeceği pek belli değildir. Başkan kendi odasını hep kolaylıkla bulur
mu?
[...]
Biz Başkan'ın odasını çok fazla düşünmeyiz. Sadece gerekli ve yeterli olduğu kadar düşünürüz
evin başka kısımlarını düşündüğümüz kadar."
Nerede ve ne zaman geçtiği belirsiz bu anlatıda bir ailenin ortanca çocuğunun mahallelerindeki
diğer her ev gibi kendi evlerinde de Başkan için ayrılmış odayı "gereğinden fazla" düşünmesinin
hikâyesini birinci ağızdan dinliyoruz.
Arjantinli yazar Ricardo Romero'dan gücünü sadeliğinden ve farklı okumalara açık oluşundan
alan bir mekânsal anlatı.