İstanbul!
Herkes sana hayrandı ve herkes sana meftun!.
Aslında bu hayranlık "İslambol" olduğun günlerdeydi. O zamanlar sokakların emin fakirlerin tok çocukların sokaklarında cıvıl cıvıl güvenle seksek oynardı. Sen "İstanbul" olduğundan beri ne çok genç kaybetti sende kendini. Ne çok çocuk çocukluğunu çaldırdı sende ve ne çok aile kaldı enkazının altında.. İstanbul olduğun günden beri ne çok insanı çektin girdabına!...
Nefse dizginlerini kaptırmış ne çok insan boğuldu senin modernlik selinde!. Sınırsız özgürlük(!) peşinde olanların hayallerini süsledin!. Dünyaya sahip olmak isteyenlerin "taşım toprağım altın" diyerek rüyalarına girdin. Hamza gibi bağrına düşmüş kaç genci yuttun kim bilir(?) ve bir gün her şeye rağmen cazibene kapılmayan "İslam'ın Genci" sayesinde yine aslına rucü edeceğin günlerin yakın olmasını bekleyen kaç mahzun ananın umudusun kim bilir!.