Çalışmanın anlamı ve rolüne eleştirel bir tarihsel perspektiften bakarak sosyal teorilerde işin sonu düşüncesini izleyen bu kitabın iskeletini belli başlı sorular oluşturuyor. Çalışma antropolojik bir kategori olarak insan doğasına içkin bir faaliyet midir? Tarihsel süreçte çalışmanın anlamına ilişkin temel kırılma noktaları hangileridir? İşi insan hayatının merkezine yerleştiren gelişmeler nelerdir? Günümüzde iş bireysel anlamını ve toplumsal konumunu koruyor mu? Sosyal teorilerde çalışmaya yönelik eleştirilerin odak noktaları nelerdir? İşin ortadan kalktığı bir toplum tahayyülü insanlığın geleceği için anlamlı bir yol sunmakta mıdır?
Çalışmanın Evrimi ve İşin Sonu insanların aslen üretken varlıklar olduğu çalışmanın da potansiyel olarak özgürleştirici insanın kendini gerçekleştirmesine bireysel gelişimine ve öz yaratıma giden yolda en birincil faaliyet olduğu kabulünden yola çıkıyor. Bu yönüyle çalışma kavramının modern kapitalist toplumlardan itibaren ücret karşılığı yapılan "iş"e dönüşerek hapsolduğu sınırlara bir itiraz olarak okunabilir. "İşin sonu" terimiyle hem işin eleştirisi hem de insanın özgür iradesinin arzularının yaratıcı yeteneklerinin ve üretken gücünün savunusunu işaret eden bu kitap emek meselesine ilgi duyan tüm okurlara faydalı ve geniş kapsamlı bir inceleme sunmaktadır.