Oğlunun okulda yaşadığı sorunlar nedeniyle gittiği hastanede
ilk defa duyduğu disleksi kelimesinin ifade ettiği şeyler ona
çok tanıdık gelmişti. Bu kelime çatı katında unutulmaya
yüz tutmuş fotoğraf albümlerinin keşfedilmesi gibi bilinçaltına attığı birçok anıyı gün yüzüne çıkarmıştı. Sonra eğitim kurumlarında
sosyal medya kanallarında ve kitaplarda daha yakından
tanımaya çalıştı disleksiyi. Taraflara göre semptomlar ve
semptomların hayata yansıyan sonuçlarıydı disleksi.
Eksik bir şey vardı öğrendiklerinde eksik bir şeyler!
Çok çabaladı ama ismini koyamadı bu şeyin.
Belki de birkaç kelimeye sığdırmaktı yanlış olan.
İşte o zaman anladı ki kalem bulacaktı aradığı şeyi.