Onu aramaktan korkmasaydım kimsesizlikten artık kabuk bağlayan şimdilerde acısını bile hissetmediğim çocukluğumda şöyle demek isterdim:
Ağlama sevgilim sevgisizliğe insanlar seni ne kadar sevmeze o kadar sev kendini ama en çok ruhun boğuldukça batan bu kayıp aşkınla tek ait olduğun kıyıya ruhuma gelmeyi sev. Bak ben buradayım gülmediğin kadar ve seni sevdiğim kadar buradayım.
O da şayet bana cevap vermek isteseydi eğer şöyle derdi:
Aramaktan vazgeçilmeyen bir aşkın unutulmaya çalışılan bir sevgisizlikle buluşması ne kadar mümkünse seni bulmam da o kadar mümkün bu siyah şehirde anla artık.