Freud'dan Lacan'a uzanan yeni buluşlarla tartışmalarla dolu uzun yol boyunca psikanaliz hem dönüşmüş hem de insanı açıklamak bakımından beşeri bilimleri etkileyecek çeşitli imkânlara sahip olduğunu göstermiştir. Saffet Murat Tura'nın bu klasikleşmiş kitabı bir yandan dikkatimizi bu imkânlara çekip irdelerken bir yandan da Freud'un kavramlarının ve psikanalizin Lacan'ın elinde kazandığı yorumu açıklamaya anlamlandırmaya çalışıyor. Psikanalizin epistemolojik statüsünü ve psikanalizin temel kavramı olan "bilinçdışı"nın felsefi olarak nasıl mümkün olabildiğini tartışıyor; fenomenoloji geleneği ile Lacan'ın görüşlerini birlikte değerlendiriyor.
İnsan hakkındaki bilgilerimizin gelişimi kuşkusuz durmadığı günümüze değin özellikle nörobiyoloji alanındaki buluşlarla kimi zaman yanlışlanıp kimi zaman değişime uğradığı için Tura okurlarını uyarıyor: "Kitabımın bir tavsiye bir reçete gibi okunmamasını dilerim. Ampirik değeri tartışmalı düşünce sistemleri karşısında insanlar ya bunlara tamamen biat etmeyi ya da büsbütün inkâr etmeyi seçiyorlar. Bilimin gücü hata yapmamasından değil hatada ısrar etmemesinden kaynaklanır. Bilim bir seferde bütün zamanlar için geçerli mutlak doğruları dile getirmez. Psikanaliz kaynaklı bilgilerimizin önemini reddedemeyiz ama psikanaliz hakkındaki tartışmaların artarak devam ettiğinin de farkında olmalıyız."