Sen ağlardın ben ölürdüm
ben öldüm sen sonra ağladın dün gece
ellerimin arasından kayıp giden
yitik bir ömrün tanımını bıraktım ellerine
bir dudaktan
birkaç bin yılda çıkabildi "hoşça kal"
o an bir nehir kendini öldürdü.
hüzünlü bir geceye
hüzün yüklü sessizliğin atlayıverdi.
serin bir dere kenarına bıraktım hayatımı
sen beni öldürmekle meşguldün
ağlıyordun sen
yüzün kurşun renkli bir aya dönük
kalbin maun bir kızıllığa gebeydi
saçlarında sepya güzellik çıldırıyordu.