Ben Osmanlı Devleti ile birlikte bedbaht olmuş velinimetinden zorla ayrılmış çok büyük haksızlıklara uğramış ruhen ve bedenen çökmüş bir insanım. Hatıramı kaleme almamın elbet bir nedeni var ama bunu izah etmek pek güç... Ömrümün büyük bir kısmını geçirdiğim ve içinde tarihi hadiselere şahit olduğum saray hayatının bana öğrettiği en önemli şey sır saklamaktır. Bu sürgün yıllarında kağıt üzerinde yaşadıklarımı anlatmam sadece Zat-ı Şahane'ye ve Kadınefendi Hazretlerine karşı oaln derin saygım ve hürmetim sebebiyledir. Onlara yapılan hakaretlere pek üzülüyor bedbaht oluyorum. Bu yüzden hatıratımı yazıp ilk önce aileme sonra devlete ve bu topraklar üzerinde yaşayan insanlara bırakıyorum. Onlar benim hayatımın şahitleri olsun!