Günümüzde endüstriyel ana akım medyanın sembolik üretim yapısı nedeniyle bir yandan medya içerikleri kısırlaşırken diğer yandan üretilen haberler güvenilmez hale gelmiştir. Ana akım medyanın kamu adına yurttaş demokrasisinin geleceği için gözlemcilik görevini yapamaz hale geldiği giderek daha çok netleşmektedir. Bu nedenle gazetecilik mesleğini tanımlayan kriterler normlar ve misyonlar da yeniden tanımlanmak zorunda kalmaktadır. Teknolojik gelişmeler özellikle de iletişim ve kayıt teknolojileri bir yandan devlet ve istihbarat örgütlerine sıradan yurttaşları gözetleme olanakları sağlarken diğer yandan da yine sıradan yurttaşın tanıklığını ve bu tanıklığa dayalı kamuoyu yaratma gücünü arttırmaktadır. Bu gelişmeler hem gazetecilik pratiklerine hem de toplumsal aktivizme yeni boyutlar kazandırmaktadır. Bu derleme teknolojik gelişmelerle ortaya çıkan ancak yeni iletişim teknolojileriyle daha da gelişen video aktivizmin kuramsal hukuksal etik ve teknik boyutlarını tartışmaya açıyor. Bir tanıma göre video aktivizm toplumsal ve siyasi değişim insan hakları adına mücadele etmek için olayların haberlerini kaydeden ve dolaşıma sokan bağımsız medya ile video hareketidir. Video aktivizm görmekten göstermeye doğru giden etik bir adım olarak da tanımlanmaktadır. Ancak bu basit bir gözetleme ve kaydetme etkinliği değil hem kayıt altına alınana hem de kaydedilen olayın kendisine karşı sorumluluk duymayı barındırmaktadır kendi içinde. Video aktivizmin politik toplumsal ve etik sorumluluklarına dair pratik tartışmalar ve örnekler de bu derlemenin içinde yer almaktadır.