Edebiyatımızın sevilen kalemlerinden Çiğdem Sezer hayal kırıklıklarını çocuk olmanın zorluklarını ve gerçek dostluğu eğlenceli bir dille ele alıyor. Yazar başkalarıyla kıyaslanmanın yarattığı kırgınlığı öfkenin ve anlaşılamamanın hayatı nasıl zorlaştırdığını ve büyüklerin her zaman haklı olmadığını hatırlatıyor.
Erdi her şeyi mükemmel yapan kuzeni İrem'in bir süreliğine kendilerinde kalacağını öğrenir. Başlangıçta işler yolunda giderken zamanla kuzeninin yaptıkları Erdi'nin gözüne batmaya başlar. İrem'in karıncasıyla dalga geçmesi bardağı taşıran son damla olur. Erdi'nin öfkesini yenmek için bulduğu tekerlemeli çözümler işe yarayacak mıdır?