Su hava ve dünyanın kendisi her geçen gün daha da kirleniyor. Türler yok oluyor yok ediliyor. Bununla birlikte artık insanlık kapitalizmin yarattığı katliamın farkına varmaya başlıyor. Kapitalizm sürekli büyümek ve kâr elde etmek üzerine kurduğu bu düzeni sürdürebilmek için değerleri yok sayıyor ve eşitsizlikleri tetikliyor. Artan ırkçılık cinsiyetçi baskı ve hiç sonu gelmeyen savaşlar ortasında pastadan insanlığın payına yalnızca yoksulluk kalıyor. Tüm bunlar yapılırken insanın evrimsel rekabetçi kökenlerine atıfta bulunuluyor.
Ekolojik Bir Toplum Yaratmak ekolojik istikrarsızlığı destekleyen bu sistemi değiştirmeye yönelik yapılacak reformların hayati önem taşıdığını vurguluyor fakat asıl önemli olan bu sistemi sosyo-ekolojik bir devrimle değiştirmek. Toplumu demokratik eşitlikçi ve adil bir düzende sürdürmek mümkün. Toplum söylenenin aksine temelde rekabetçi değil yani doğayla iş birliği içerisinde yaşamak mümkün. Toplumdaki bu temel değişimle ekolojik bir toplum yaratmak mümkün!
"Bu titiz ve etraflı çalışma salt olağanüstü geniş kapsamı ve uzmanlık seviyesindeki yetkinliğiyle değil aynı zamanda kapitalist kurumların doğası gereği sürdürülemezliğine ilişkin analiziyle ve felaketi önlemek için gereken "devrimci sistem değişikliği"ni başarabileceğimizi müjdeleyen umut verici mesajıyla da toplumsal ve ekolojik mücadele açısından çok değerli bir katkı."