Herkes öykü dinlemeyi sever. Çocukluğunda öykü dinlemeyen hiç kimse yoktur. Öykü dinleyen çocuklar zihinlerinde onlar için bir yer açar zaman zaman öyküdeki olayları ve kahramanları hatırlar hatta öykünün kahramanı ile özdeşleşirler. Bu onların hayal dünyasını zenginleştirir. Kutsal kitaplarda bile öyküler aracılığı ile dinin kuralları öğretilmektedir. Çocukların olumsuz davranışlarının değiştirilmesi amacıyla öykü terapisi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Öykü kitapları okuma alışkanlığı kazanmada önemli bir araçtır. Çocuklar öyküleri anlatarak yazarak ve seslendirerek sözel yeteneklerini geliştirirler. Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurma toplumsal değerleri tanıma ve kazanma okunan ya da dinlenen öyküler sayesinde gerçekleşebilir. Gelişim çağına uygun öykülerin okunması kavram becerileri ve sözcük dağarcığının artmasını da sağlamaktadır.
Bütün çocuklar kimlik ve aidiyet oluşturma dönemi yaşamaktadır. Bu kazanımlar toplumsal yaşantılarla elde edilir. Halk kültürü halkın bireyleri arasındaki uzlaşıyı anlaşmayı kaynaşmayı sürekliliği sağlayan en önemli unsurları barındırır. Teknolojik gelişmeler küreselleşme gibi olgular halk kültürünün değişmesine yol açabilir. Aynı şekilde başka kültürlerle toplumlarla temas da halk kültürün değişmesinde etkendir.
Yazar; öğrencim olarak sözel zekasını kullanma farkındalık geliştirme kişisel kazanımlarını artırma gayreti ile benden tam not almıştır. Çok sevdiği insan yetiştirme sanatını icra ederken geniş kitlelere ulaşma çabalarına şahit olmak beni sevindirmektedir. İkinci kitabının da ilgi göreceğine eminim.
Saygılarımla
Pedagog Dr. Mehmet AKSÜT