Hikâye 2001 yılının Ramazan ayının son gününde geçmektedir. Ana karakterler; üniversite öğrencisi Tekin arkadaşı Ahmet ve cami görevlisi olan yaşlı bir adamdır.
Tekin arkadaşı Ahmet'i öldürmek üzere iftar saatine yakın evinden çıkar. Düşüncesine göre yapacağı işin adı cinayet değildir. Hatta bu hasta bir gencin kurtuluşunu sağlayacaktır. Bunu sürekli kafasında teyit etmeye çalışsa da vicdanına baskın gelemez. Vicdanı bu işin ne olursa olsun cinayet olduğunda kararlıdır.
Dilemmalar içinde yürürken bir çıkış yolu arayan Tekin kendini Doğu Ekspresi'nde yolculuk ederken bulur. Yolculuğu sırasınca yaptığı işin baskısı ile vicdanını dile dökmüş onunla cebelleşiyor ve onu yaptığı işin kötü olmadığına inandırmaya çalışıyordur. Ayrıca kendine de söz vermiştir. Artık iyi bir insan olacaktır.Fakat işler istediği gibi gitmez. Şahidi mümkün olmayan cinayetin tanıkları tek tek ortaya çıkar. Korku ve gerilimi en üstte yaşamaya başlayan Tekin trenden ayrılmak ister; lakin asıl iş burada çığırından çıkmıştır.
Genç adam trenden kaçmak için adımını her attığında tekrar başa dönmektedir. Vagonun kapısından her çıktığında kendini Haydarpaşa'da ve trenin ilk kalkış saatinde bulur. Bununla birlikte birçok gariplik daha trende vuku bulmaktadır. Yaşadığı paranormal olayları anlamak ve kurtulmak için bir süre çabalasa da en sonunda pes eder.