Âlemlerin rabbi olan Allah'a hamd olsun. Salât ve selam O'nun kulu ve elçisi Muhammed'in onun âlinin ve ashâbının üzerine olsun. Seyyid Kutub görüşlerini canı pahasına taviz vermeksizin savunan son dönem İslam düşünürlerinin en önemlilerindendir. Ümmetin derdiyle dertlenmiş ve ümmetin karşılaştığı sorunlara çözümler üretmeye çalışmış bu amaçla pek çok eser kaleme almıştır. Şüphesiz ki bu eserlerinin en önemlilerinden biri de Fî Zilâli'l-Kur'ân'dır. Fî Zilâli'l-Kur'ân yazarı gibi İslam ümmetinin üzerinde fazlasıyla etki bırakan kendine has edebî bir özelliğe sahip klasik bir tefsirden öte yazarın Kur'ân'ın yaşamla ve güncel konularla ilişkili bakış açısını yansıtmaya çalıştığı sosyolojik hermeneutik ve fikri bir eserdir. Kutub'un bu değerli eseri hem kendi dönemindeki hem de vefatından sonraki güncel sorunlara ışık tutan ve bunlara çözümler sunan birbirinden değerli açıklamalar içermektedir. Dolayısıyla bu eserin doğru bir şekilde anlaşılması önem arz etmektedir.
Bu amaçla; eserde işlenen konuların çeşitli ve dağınık olması aynı konuların sık sık tekrar edilmesi gibi durumların okuyucunun konuların arasında bağlantı kurabilmesini güçleştirmesi ve onda bıkkınlık hissini oluşturması nedeniyle Hassan Abdulmennân eseri ihtisar etmiş ve onu konularına göre ayırmıştır. İlk önce mushafın sıralamasına göre ve Kutub'un ayırdığı şekilde âyet gruplarını ayırmış sonra da ilgili bölümün bariz konularını ana ve alt başlıklar hâlinde zikretmiş ana başlıkları da eserin başından sonuna kadar numaralandırmıştır. Hassan Kutub'un kimi zaman ayrı sûrelerde farklı bir üslupla işlediği aynı konuları da Kutub'un söz konusu üslubunu korumaya ve yansıtmaya çalışarak özetlemiştir. İhtisâr sırasında genellikle Kutub'un sûrelerin ve âyet gruplarının başlarında yaptığı açıklamalar üzerinde durmuş âyetlerin ayrıntılı açıklamalarına ise Kutub'un önem verdiği detaylar dışında genellikle bu eserde yer vermemiştir. Hassan Şeyh Muhammed İbrahim Şakra'nın kendisine takdim yazdığı bu çalışmasında Kutub'un görüşlerini ve düşüncelerini düzenli ve anlaşılır bir şekilde yansıtmayı amaçlamıştır. Onun bu amacında başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak şunu belirtmekte yarar görüyoruz: Her tefsir eseri kendisini diğer tefsir eserlerinden ayıran özelliklere sahiptir ve diğer müellifler tarafından olumu-olumsuz bir şekilde eleştirilmiştir. Kutub'un söz konusu eseri de olumlu ve olumsuz eleştirilere maruz kalmıştır. Bu anlamda Fî Zilâli'l-Kur'ân eserinin "Kur'ân'ın güncel konulara bakış açısını ve onları çözümü âyetlerin edebi özelliklerinin yansıtılması ve sosyolojik boyutları üzerinde durulması faydasız isrâîliyattan kaçınılması" gibi açılardan okuyucuya olumlu katkılar sağladığı söylenebilir. Bununla birlikte de eser "Allah'ın isim ve sıfatları ile arş ve kürsü gibi ahiret ile ilgili meselelerin selefin anlayışına aykırı bir şekilde yorumlanması sünnet konusunda az bir bilgiye sahip olunması nedeniyle hadislerden az miktarda yararlanılması hermeneutik tefsir yönünün ağır basması ve bazı gruplara kapı aralayacak şekilde sert bir üslup kullanılması" gibi nedenlerle olumsuz bir şekilde eleştirilmiştir. Dolayısıyla bu değerli eserin faydalı yönlerinden mahrum kalmamak ve olumsuz yönlerinden etkilenmemek amacıyla okuyucunun ilgili açıklamaları Kur'ân ve Sünnet ölçüsüne ve sahabenin anlayışına göre değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu açıdan; tefsir edilen ilgili konuda sahih hadislerin desteklediği görüşün ortaya konulması ve tefsir metninden ortaya çıkabilecek bazı yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi için gerekli görülen yerlerde tarafımızca dipnot düşülmüştür.
Fî Zilâli'l-Kur'ân ile ilgili eleştirilerin değerlendirmesini okuyucuya bırakarak bu muhtasar eserin Seyyid Kutub'un pek çok alan ile ilgili görüşlerini oldukça düzenli ve faydalı bir üslupla yansıttığını bir bıkkınlık oluşturmaksızın Fî Zilâl'in temel konularını okuyucuya güzel bir şekilde sunduğunu belirterek okuyucuyu bu değerli eserle baş başa bırakıyoruz. Bu eseri bize ve okuyuculara faydalı kılmasını Allah'tan niyaz ederiz. Hamd nimeti sayesinde iyi işlerin tamamlandığı Allah'a mahsustur.