Kızıl Ordu'nun hızla geri çekilmesi ve memleketinin işgali son derece dürüst değerli ve örnek bir Sovyet yurttaşı olan Mitrofan İlyiç'in ayaklarının altındaki zemini çekip almıştır. Ne yapacağını bilemez haldedir. Ancak aniden gelişen olaylar onu melankolik uyuşukluğundan uyandırır ve derhal harekete geçirir. Böylece halkına ait olan hazineyi Nazilerden korumak için geri çekilen ordunun ardından doğuya doğru tehlikelerle doğru bir yola koyulur.
Bu yolda kendisine bankanın en genç çalışanı olan Musya eşlik eder. Başta umursamaz ve aklı havada bir kız olan Musya bu uzun yolculuk boyunca çok değerli yoldaşlar edinecek; olgunlaşıp dönüşerek gücü kuvveti tükenene dek bu ağır sorumluluğu taşıyacaktır.
Altın aslında Musya'nın ve arkadaşlarının taşıdığı hazineyi değil o günlerin gerçek altını olan Sovyet halkını anlatan bir roman. Sovyet ülkesi bu sayede hayatta kaldı ve o korkunç savaşı kazandı.