Orhan Gâzi tarihi tarih dersinden öteye romanlaştırarak sevdiren Kayı Romanları serisinin devamıdır.
Yazar Bekir Manav Kayı Beyi Süleyman Şah Kayı Beyi Ertuğrul Kayı Beyi Osman'dan sonra Osmanoğlu Orhan Gâzi ile gerçek tarihi romanlaştırarak ecdâdı hatırlatmaya devam ediyor.
Kutlu devleti şekillendiren Orhan Gâzi ve yiğit oğlu Süleyman Paşa'yı herkes tanımalı. Şeyh Edebâli'nin omuzlarında yükselen devletin gücünü sadece kılıçla değil îman akıl ve sadâkatle birleştiren atalarımızdan Orhan Gazi'yi tanımak ona vefâ borcumuzdur.
"Derviş acıklı bir gülümsemeyle Kara Ali'ye karşılık verdi.
"Siz mi bana yardım edeceksiniz? Neye güvenirsiniz?"
Kara Ali dervişin sözüne bozulmuştu.
"Yolcu biz sana yardım etmek isterken sana yoldaş olmak isterken senin üslûbun hoş değildir. Pusatsız bu ıssız dağda gezersin. Haydi ben neyse lâkin koskoca Osman Hân'ın oğlu Orhan Bey'e karşı ayıp olur bu sözlerin."
"Derviş kafasını sağa sola sallarken cevap verdi."
"Daha yolunu bilmeyen Orhan Bey bana yol mu gösterecek?"
Kara Ali Orhan'ın yanında iyice bozulmuştu.
"Bre adam ağzından çıkanı kulağın duysun hele."
Orhan dikkatle dervişi süzüyordu. Adam gayet sâkin bir şekilde cevapladı.
"Belli ki Orhan sefere gittiğini zanneder ben de sefere giderim."
Orhan söze girdi.
"İyi de karındaş yanlış yoldan gidersin sefer bu yönedir" dedi doğuyu işaret ederek.
Derviş kafa kaldırdı.
"Yok Orhan sefer bu yönedir" dedi güneyi göstererek."