Siyasi partilerin tüzüklerinin partinin iç işleyişinin teşkilat yapısının
siyasi katılım üzerinde önemli roller oynadığı düşünülmektedir. Bu
durum parti yönetiminin oluşumu görevden almalar ve aday belirlemede
çok açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Parti tüzüğü parti üst yönetimlerinin
yönetimlerini devam ettirmelerine imkân vermekte bu da
üyelerin siyasi katılımını sınırlandırmakta ve etkisizleştirmektedir. Tüzük
parti üst yönetimlerine parti içi demokrasi anlayışına da ters olarak birimleri
kolaylıkla görevden almalarına imkân tanımaktadır. Kongre süreçleri
sağlıklı işlememekte delegelik sistemi üyelerin hakkaniyetli temsiline
engel olmaktadır.
Parti içi demokrasinin Türkiye'nin en büyük iki partisinde de önemli bir
sorun olduğu düşünülmektedir. Partilerin görevleri arasında ikisi ön
plâna çıkmaktadır: Bunlardan birisi iktidara gelebilmek için insanları bir
teşkilat çatısı altında toplamak diğeri ise iktidara gelmektir. Partiler
üyeler vasıtasıyla kişileri siyasi etkinliklere dahil etmek suretiyle siyasi
katılımda bulunmalarını sağlayarak demokrasinin gelişmesine katkıda
bulunmaktadırlar. Kendi iç yapılarında ne kadar demokratik olurlarsa
ülke yönetiminde de aynı hassasiyette olacakları düşünülmektedir. Bu
açıdan parti üyelerinin etkisiz katılımı yerine siyasi katılımın önünün
açılmasının daha olumlu bir adım olduğu düşünülmektedir.