20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan küreselleşmeyle birlikte sosyoekonomik ve kültürel hayatın her alanı gibi şehirler de köklü değişiklikler yaşamaktadır. Küreselleşmenin neden olduğu büyük paradigma değişimleri nedeniyle dünya çapında şehirler gittikçe daha fazla araştırmanın konusu olmaktadır. Bu süreçte akıllı şehirler kavramı ön plana çıkmıştır. Akıllı Şehir kavramının odak noktası internet teknolojileri Nesnelerin İnterneti (IoT) ve herkese fayda sağlayacak yapıdaki büyümeyi tetikleyerek fırsatların iyileştirilmesidir. Temel varsayım akıllı şehirler sayesinde ve girişimcilik için yeni fırsatların genişlemesi yoluyla suç yoksulluk ve işsizlik oranlarının azaldığı teknolojik verimlilikle doğal kaynak kullanımının arttığı ve teknolojilerin uygulanma alanlarının giderek genişlemesiyle yaşam kalitesinin yükseldiği yeni yaşam alanlarının yaygınlaşmasıdır. Şehirlerin büyük ölçekli kentleşme zorluklarını ele almak ve yaşanabilir rekabetçi ve kendine güvenen şehirler yaratmanın yeni yollarını bulmak için yenilikçi çözümlerin uygulanması yoluyla daha akıllı hale gelmesine ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda akıllı şehirlerin ortaya çıkışı tüm dünyayı bir seviye daha yükseğe ulaştıracak çok daha büyük bir dönüşümün habercisi olabilir.