Dünya insanın sürgün yeri değildir. Bilakis insanın hakikatle beslenme yeridir. O yüzdendir ki insan zihnini sürekli olarak meşgul eden iman yazgı ve öte dünyayla ilgili bazı kelâmî meseleleri ele aldığımız bu çalışma aynı zamanda bidayetten beri insanın merakını da celbeden eden birtakım temel konulardan ibarettir. Keza insanlık tarihi boyunca düşünsel etki derecesi yüksek bu gibi meselelerin ele alınmadığı neredeyse hiçbir platform olmamasına rağmen varılan neticelendirmelerden hemen herkesin üzerinde uzlaştığı ortak bir kararın çıkmadığı da açıkça görülmektedir. Belki de her ekol ve insan kadar farklı düşüncenin olması demek insanı fikrî planda sürekli olarak canlı tutan bu gibi sorunların her daim işlenmesi anlamına gelmektedir. Eldeki soruna bu açıdan baktığımızda her ne sebeple olursa olsun ümitvar olmamız yetecek kadar verinin önümüzde durduğunu kabul edebiliriz.