Kalem ve kâğıdın ilk olarak buluşmasından günümüz dijital çağına kadar insanlar birçok eser kaleme almıştır ve bu ilerleyiş hızlı bir şekilde devam etmektedir. Geçmişten günümüze dünya klasiklerinden tutun yüz binlerce kitap yazılmıştır. Bu eserlere aklıselim ve mutmain bir kalple bakıldığında ne kadar boş ve beleş oldukları aşikârdır. Bu eserler insanların kalplerine ruhlarına hislerine suni sahte duygular pompalamaktadır. İnsanoğlu yaratılış itibariyle duygusal bir o kadar da zayıftır. İnsanın yüreğindeki ve ruhundaki yaralarına sahte duygu kırıntıları asla merhem olamaz. Aksine bu yaranın enfeksiyon kapmasına neden olur. Bu da insanın (manevi) kalbinde ve ruhunda birçok hastalıklı kötü duygulara neden olur. Geçmişte ve günümüzde birçok edebiyat felsefe romanları şiir şarkı kaleme alınmıştır. Bunları yazanların çoğu ölmüş bir kısmı da hayatlarına devam etmektedir. Kendini yazar aydın filozof zanneden bu ahmak ve müsveddeler hem kendilerini hem de okuyucularını yavaş yavaş helake sürüklemektedir. Bu eserde afaki ve suni bilgiler bulunmamakla beraber kalpler yalnızca Allah azze ve celle Hazretleri'ni anmakla huzur bulur.