Çocukluğumu koydum içime bir kelebek gibi özgürdü
Bir kuş gibi neşeli bir Arslan gibi korkusuzdu özgürdü
Hani çocukluk gözlerim arıyorum da bulamıyorum neredesin
Ay ışığında okumak nede hoştu parlayan ayın altında okumak
Ya el işine ne demeli incecik ipliğin arasından tığların geçmesi
Boşa değildi iplik iğne bir olmuş karşılıklı çalışıyorlar karanlıkta
Ama benim gözlerim çakmak çakmak parlıyor ay ışığında
Ah eski günlerin mutluluğu arıyorum da bulamıyorum neredesin
Yaşlı gözlerimin püf noktasında saklanıyor pusuda galiba
Hep böyle kalamaz çünkü yorgun yaşlı gözler parlamıyor artık
Bazı güçlü kuvvetli sanki tuttuğunu koparacak gibi görürüm kendimi
Aslında yaşım belli ama konduramam ben kendime sen güçlü olmalısın
Gülsen yıkılmak yakışmaz sana kimsenin eline kalma derim
Kendime güç veririm her işimi kendim görmeye çalışırım
Şu korona virüsü de bir atlatsak çok daha iyi olacak
Hadi hayırlısı sabırla bağlayalım gönlümüzü pas tutmayan
Zincire ucunu bağlayalım ardından güneş doğacak