Sayın Prof. Dr. Şükran Köse ve Sayın Dr. Eren Akçiçek editörlüğünde hazırlanan bu kitabın ülkemiz tıp ve sağlık bilimlerine kazandırılmasından büyük mutluluk duymaktayım. Bu eser her iki değerli editörün uzun süreli özverili titiz emekleri ve Nobel ödülü alan 56 kadın bilimcinin ödüllerini anlatan kadın bilim insanlarımızın mükemmel yazılarıyla hazırlanmıştır. Ülkemizde bir ilk olan bu önemli eserin merakla okunacağına ve yaygın bir okuyucu kitlesinin ilgisini çekeceğine içtenlikle inanıyorum. w
Alfred Nobel 1895 yılında İsveç Merkez Bankası'na bıraktığı servetinden "insanlığa en büyük yararı dokunan kişilere = greatest benefit to human mankind" ödül verilmesini vasiyet etmişti. 1901 yılından başlayarak Nobel Fizyoloji veya Tıp Fizik Kimya ve Ekonomi Ödülleri İsveç Bilimler Akademisi tarafından Nobel Barış Ödülü de Norveç Bilimler Akademisi tarafından verilmektedir (www.nobelprize.org). Nobel Ekonomi Ödülü 1968 yılında verilmeye başlanmıştır.
Nobel Ödülleri her yıl Ekim ayının ilk haftası açıklanmakta ve ödül töreni Aralık ayının ilk haftasında Stockholm'de yapılmaktadır. Törende İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf ödül alanlara ödül diploması ödül madalyası (24 karat altın) ve 9 milyon İsveç Kronu (12 milyon ABD doları) tutarında bir çek takdim etmektedir. Ancak Nobel komitesi bu yıl COVID-19 pandemisi nedeniyle ödül töreninin canlı/sanal olarak yapılmasını kararlaştırmıştır.
Nobel Ödülleri 1901 yılından itibaren verilmeye başlanmış ve 2020 yılının Ekim ayı dâhil olmak üzere toplam 959 kişiye ve 89 kuruluşa ödül verilmiştir. I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında Nobel Ödülleri verilememiştir.
2020 yılında Andrea Ghez Fizik Emmanuella Charpentier ve Jennifer A. Doudna Kimya ve Louise Glück Edebiyat Ödülüne layık görülmüşlerdir ve bugüne kadar 603 Nobel Ödülü alan toplam 961 bilim insanından sadece 58'i kadın bilimcilerdir. Marie Curie 1903 Fizik ve 1911 Kimya olmak üzere iki ayrı alanda Nobel Ödülü alan tek kadın bilimcidir.
Nobel Ödülü alan kadın bilimcilerin özelliklerine baktığımızda; hepsinin bilime tutkun ve çalışkan kişiler oldukları eşlerinden ve bulundukları akademik kurumlarından destek gördükleri bazılarının akademik ailelerden geldikleri ve mentörlerinin Nobel Ödülü almış bilim insanları oldukları dikkatimi çekmiştir.
Nobel Ödülleri'nde kadın sayılarının az olmasının çok değişik nedenleri vardır. Özellikle Nobel komitelerinin raporlarında da belirtildiği üzere ödüllere kadın bilimciler erkeklere kıyasla daha az sayıda aday gösterilmekte Nobel komitelerinde kadın üyeler az sayıda bulunmaktadır. Birçok akademik kurumda kadınlar kadrolarında daha geç yükseltilmektedirler. Yanı sıra biyolojik takvime göre düşünecek olursak kadınların üst düzey ve özgün bilim yapacakları çağlarda çocuk yetiştirme ve evde değişik sorumlulukları bulunmaktadır. Bilimin çok hızlı gelişmesi nedeniyle hamilelik ve çocuk büyütme dönemlerinde kadın araştırıcılar uzun süre bilimsel çalışmalardan uzak kalabilmektedirler. Kadınların bu sorumlulukları bazen ileri yaşlarda ebeveynlerine bakmaya da dönebiliyor. Buna karşın erkeklerin böyle sorumluluklarının olmadığı durumlarda kariyerlerinde daha kolay ilerleyebiliyorlar. Günümüzde bazı kaynaklanan bu durum "toplumsal cinsiyetin getirdiği ayrımcılık" olarak da isimlendirilmekte ve kadın bilimcilere akademik yaşamlarında başarıyla yükselmeleri için fırsatlar yaratmak ve pozitif ayrımcılık yapmak gerektiği sıklıkla tartışılmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında kadın bilimcilerin önünde akademik takvime veya biyolojik takvimlerine göre çalışmak gibi iki zorlu seçenek bulunmaktadır.
Hepimize gurur veren 2006 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Sayın Orhan Pamuk ve 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Sayın Aziz Sancar'ın yaşam öyküleri ile başarılarının gelecek nesillere örnek olmasını diliyorum.
Bu kitapta 1901 yılından bugüne Fizyoloji veya Tıp Fizik Kimya Edebiyat Barış ve Ekonomi dallarında Nobel Ödülü alan bilim kadınlarının başarı öyküleri değerli kadın yazarlarımız tarafından çalışmalarınıza kaynak olabilecek nitelikte çok kapsamlı ve güzel bir anlatımla sizlere sunulmaktadır. Hepinizin okumasını ve dostlarınız ile paylaşmanızı öneririm.
Editörler Prof. Dr. Şükran Köse ve Uzm. Dr. Eren Akçiçek'i değerli bilimsel çalışmaları ve özverili emekleri için candan kutluyor üstün başarılarının nice sağlıklı günlerde devamını diliyorum.
Saygılarımla
Prof. Dr. Emin Kansu