Hayat serüvenimin önemli bir durağında tanımıştım Hasan Gürpınar'ı. Çilenin hepimizin göğüs kafesine var gücüyle çöktüğü yıllardı. Bizim mahallenin yazar çizer fukaralığına isyan eden Hasan Hoca; vatan millet sevdasını adeta parmaklarına kalem ve kalem fırça olarak zimmetlemişti. Kâh tuvalde kâh kâğıtta bize ait olanı bizden biri olarak çiziyordu ve yazıyordu. Çaylak ve Milliyetçi Çizgi dergileri Hasan Hocanın ürünü ve bize ulaştırdığı kanallardı. Bizim mahallenin sahibi olmadığı için Hasan Hocanın yaratıcı tarafı ulusal ve uluslararası zeminde çok duyulmadı.
Sözün kısası;
Hasan Gürpınar bizim üreten yüzümüz ve iftiharımızdır. Bu vesileyle dileğim Hasan hocamızın dimağı ve parmakları uzun ömürlü olsun. İyi ki o bizden biri ve iyi ki bizim dostumuz ve kardeşimiz.
Gürcan Dağdaş
Devlet Bakanı
Araştırmacı-yazar Ziya Şahin'in kaleme aldığı Ressam Hasan Gürpınar'ın Anıları kitabı sizi bir dönemin tanıklığına bir varoluş mücadelesine onurlu bir kültür ve sanat şölenine davet ediyor...