Tanrı olmak mı? Yoksa tanrılığa soyunmak mı? Sebebine her insan
kadar açıklama geririlse de değişmeyecek tek şey çatışma kriz veya
kaos. Alfabeler tarihler zamanlar topluluklar yenilense bile yaratmak
ile yaratılmak arasındaki o büyük savaş ve bu savaşın en büyük kahramanları
gözyaşı ve gülüş. Gözyaşı veya gülüşe sahip olmak ya da bunlardan
kaçmak için doğan milyonlarca düşünüş.
Tragedya var etmekten ziyade var olanın sahnesi sahnelenmesidir.
İnsanın içindeki intikam ve hıncın güç ve iktidarın soyluluk ve soysuzluğun
aşkın ve nefretin kazanmanın ve kaybetmenin gösterisi.
Bütün bunlar hep bir düşünüşe gebe.
Sebebi ne olursa olsun yaratılanın en nihayetinde ulaştığı yer hep yeni
bir "şey" ya da "şey"in yeni bir izleği.
Yaratık büyük bir çemberin ortasında hep merkezde. Onu hem "aynı"
hem de "yeni" kılan şey gözün ve bakışın değişmesi.