Muhsin... 16 yaşında tiyatro sevdasına mani olmaya çalışan ailesine başkaldırıp kendi yolunu çizen ve
sahnede devleşerek sonsuzluğa ulaşan bir sanat devrimcisi. Açlık parasızlık baskı ya da savaş. O hiçbirini
engel olarak görmedi; onun için imkânsız yalnızca içi boş kof bir kavramdı. Ve aldığı her nefesi tiyatro için
harcadı. İstanbul'dan Paris'e Paris'ten Berlin'e Berlin'den Stockholm'e uzanan bir tiyatro aşkının ayakta
alkışlanası görkemli romanı. Muhsin Ertuğrul Orhan Bahtiyar'ın usta kaleminde alışık olduğu tiyatro
sahnesinden inip sürükleyici bir romanın başkahramanı oluveriyor. O mesleği uğruna sınır tanımadan diyar
diyar dolaşırken Bahtiyar'ın baş döndüren kurgusuyla sadece akıllara değil kalplere de kazınıyor. Dünya
sahnesinden bir Muhsin Ertuğrul geçti ardında ışıltılı bir iz bırakarak...
"Muhsin Bey için yeni bir kitap yazılmış olmasına ne kadar sevindiğimi anlatamam. Zira son yıllarda hiç
lafı edilmez oldu ve neredeyse unutulup gitti. Bugün Türk Tiyatrosunun böyle güçlü olmasına bizlerin sağlam
bir şekilde ayakta durmamıza olanak veren Muhsin Ertuğrul'un unutulup gitmesine bir tiyatrocu olarak
üzülmemek mümkün değil. Muhsin Ertuğrul'un Türk Tiyatrosunun gerçek kurucusu olduğunu bilmemiz ve
daha da önemlisi gelecek nesillere bildirmemiz gerek."
Haldun DORMEN
"Cumhuriyetimizin kurucusu nasıl ki başöğretmenimiz ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ise; Türk
Tiyatrosunun kurucusu koruyucusu ve bugünlere gelmesini sağlayan tiyatromuzun başöğretmeni de Muhsin
Ertuğrul'dur. Ne mutlu bana onun imzası ile 'Darülbedayi' yani 'Güzellikler Evi' olan Şehir Tiyatroları ailesine
katıldım. Bu kitapla başöğretmenimin uzun zaman sonra tekrar anılması mutluluk verici. Perdeler hiç
kapanmasın!"
Zihni GÖKTAY