Ben sana bir kadına dokunmadan da sevilebileceğini göstermek istedim...
Üzerine tek bir kelime bile yazılmayan ve yalnızca notaların dans ettiği bir eser dünya klasiği oluyorsa bir kadına da dokunmadan âşık olunabilir...
Gözlerini sevebilirsin... Saçlarını ellerini sevebilirsin... Boyunu endamını...
Ama en önemlisi bir kadının yüreğini seversin...
Kalbi gözlerinde atar o kadının...
Yumruk büyüklüğündeki o et parçasına dünyalar sığdırmıştı ve sen; kimsenin görmediği o dünyaları görür de; kendini unutur onu seversin...
Issız kuytu köşelerde gözlerini kapatmış ölümü bekleyen beni bulduğun için sevdim seni...
Beni bulduğunda gözlerindeki o feryadı gördüğüm için sevdim seni...
Yardım elini ilk sen uzattın ancak aslında bataklığa batmış olan kendini kurtarmak istiyordu gözlerin.
Can çekişen yüreğini görünce kendi karanlığımı unuttum da; öyle sevdim seni...