Fransızcada 'özledim' diye bir kelime yoktu. İşte bunun yerine kullanılıyordu "Tu me manques." Bende eksiksin dedikten sonra özledim demenin anlamı var mıydı zaten? Peki ya yanındayken bile özlemek yanındayken bile eksik hissetmek? Varın uzaklığını siz düşünün...
Ben kaybetmiştim. Belki de kaybetmek için savaşmıştım. Çünkü bazı kahramanlar kaybetmek için savaşırdı. Doğuştan mağlup olan kahramanlardı bunlar. Ana rahminden kovuldukları gibi kovulurlardı tüm dünyadan. Ne zaman bir şeyi sevseler o ellerinden alınırdı. Belki de bu kahramanlar hiç sevilmemiş ama sevmesini bilmiş; hem de çok güzel bilmiş kahramanlardı. Sadece bir müddet sevildiklerine inandırılmışlardı.Yok yok bu ihtimal ilkinden daha da yıkıcıydı. Belki de nazarım değiyordu tüm sevdiklerime gözümden bile sakınarak sevdiğim için. Ben kaybetmiştim; etten ayrılmayan tırnağım gibi dilimden düşürmediğim duam gibi yolum gibi inancım gibi umudum gibi elim kolum gibi bir şeyi kaybetmiştim. Acısı geçse bile yokluğu geçer miydi hiç? Geçmiyordu. Üstelik kimseye anlatılmıyordu. Üstelik kimse anlamıyordu.