"Ne zaman o 1979 Ocak sabahını hatırlasam aynı derin acı gelir yüreğime saplanır. Aylardan beri ateş ve kan içinde yaşayan başkentimiz sanki aniden soluğunu tutmuş gibiydi insanın içini daraltan bir sessizlik çökmüştü Tahran'ın üzerine. O 16 Ocak günü ülkemizden ayrılıyorduk..."
- Farah Pehlevi-
16 Ocak 1979. İran için bir dönüm noktasıdır bu tarih. Ayetullah Humeyni önderliğinde gerçekleştirilen İslam Devrimi asırlara dayanan şahlık rejimini devirerek İslam Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Mollalar ve toprak ağalarının yanı sıra özgürlük yanlısı gençlerin de desteğini alan kökten dinciler eski rejimin kalıntılarını bir bir temizlemekle meşguldürler. İşe şahlık yanlısı generallerin ve hükümet yetkililerinin idam edilmesiyle başlanır. Öfke ve hiddet hakimdir ülkeye.
Saltanat artık yerini sürgüne bırakmıştır. İran'ın son Şahı Muhammet Rıza ve karısı ayaklanmaların baş göstermesiyle birlikte ülkeyi terk etmiş bir yandan tehditlerle boğuşurken bir yandan da kendilerini kabul edecek bir ülke aramaya başlamışlardır. Üstelik Şah kanserdir.