19. yüzyıl Amerikan edebiyatının önemli temsilcilerinden olan Kate Chopin ABD'nin güneyinden çıkan ilk feminist yazarlardan biri olarak kabul edilir; 20. yüzyıl feminist yazarlarına öncülük eden Kate Chopin'in öyküleri bir yandan kadının toplumdaki ve evdeki yerinin değişmesine yönelik sancıları ve arzuları yansıtır öte yandan köleliği ve çeşitli kastları içeren geleneksel toplumun bariyerlerinin yıkılarak modern hayatın getirdiği imkânlarla nasıl değişilebileceğinin ipuçlarını verir. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında kadınların Güney toplumu içinde kendilerine kimlik yaratma mücadeleleri üzerinde yoğunlaşır. Chopin'in bu kitapta derlediğimiz öyküleri koşulların insanlarda yarattığı yılgınlığı cesaretle üzerlerinden nasıl atabileceklerine dair esinlendirici okumalar da sunuyor. Kocasının ölümünü haber alınca üzüntüsünün arasında özgürlük ümitleri besleyen bir eşten eşinin başka bir adama yazdığı mektupları ne yapacağını düşünen bir adama; anneliği bilememiş bir kadının bir anda bakmak zorunda kaldığı çocuklarla uyanan duygularından tutkularının peşinden gidecekken kendilerini dizginleyen sevgililere kadar insan hallerini yansıtan öyküler her sınıftan ve kökenden insan arasındaki ayrımları ve bağlılıkları başarılı betimlemelerle sunuyor.