Vehbi Bey'in kimsesi yoktur. Eşi ve çocukları tarafından terk edildikten sonra on yıla yakın bir huzurevinde barınmış günün birinde aklına esince oradan ayrılarak kiralık tuttuğu küçük bir öğrenci dairesine yerleşerek burada korona günlerine yakalanmıştır. Öğrenciler evlerine döndüklerinde tek başına kalır. Sokağa çıkma yasağı ilanında tek eğlencesi odasındaki televizyondur. Ama insan bir evde ne kadar yalnız kalıp oyalanabilir ve kendi özgürlüğünü ne kadar kısıtlayabilir? Vehbi Bey de başaramaz bunu ve kendini dışarı attığı zamanlarda Melahat adında bir kadın ile tanışır. Korona günlerinde ve bir parkın bankında başlayan güzel bir aşkın başlangıcı ve onu arayan yurt dışındaki oğlu ve kızı... Bulabilecekler mi?
Aşk öylesine kuvvetli bir duygudur ki ne yasak dinler ne de virüs...