Osmanlı-Rus Savaşı Doğu Cephesi'nde tüm hızıyla devam ediyordu. Rusya İngiltere ve Fransa'nın kışkırtmalarıyla ayaklanan Ermeni çetelerin yüzyıllardır aynı topraklarda beraber yaşadığı insanları ve askerleri acımasızca arkadan vurmasıyla acı gözyaşı ve akıl almaz dramların yaşandığı o uğursuz 1915 tehcir yılının sıcak yaz günlerinden bir sabahtı.
...
Birini kucağında taşıdığı diğerinin ise elinden tuttuğu iki kız çocuğuyla sokağın başına gelen kadın; kimsenin dikkatini çekmemeye çalışıyordu.
Kadın önce elinden tuttuğu en fazla iki-üç yaşlarında olan çocuğun eline bir şeyler verip sokağın köşesine bırakarak uzaklaşıyor ve biraz ileriden onu endişeli gözlerle izliyordu.
Çocuk ağlamaya başlayınca da dayanamayıp geri dönüyordu.
Bu defa da kucağındaki küçük çocuğu yere oturtup büyük çocuğu alarak gidiyor fakat ağlama sesiyle fazla uzaklaşamadan tekrar geri dönmek zorunda kalıyordu.
Belli ki iki çocuğundan birini kaderine terk edip gidecekti. Ama anne yüreği hangisini bırakacağına bir türlü karar veremiyordu..