İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız. Okuduğunuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar.
Franz Kafka
Tasavvuf öğretisinin amacı bizlere tüm evreni çalıştıran gücün kapısını açabilecek anahtarı vermektir. Bunu yapabilme gücümüz biz onu uyandırana kadar uyku halindedir. Bu kadar müthiş bir gücü uyandırmanın anahtarı kendimizi dünyadan ayrı değil onun parçası olarak görmektir. Çünkü insan bütün evrenle bağlantılıdır. Bu bağlantıyı sağlayan da bilincimizdir. Her birimizin içinde saf titreşim halinde bir bilinç okyanusu var. Bu bilinç okyanusu düşüncenin kaynağı ve tüm maddelerin kaynağıdır. Gerçekte gördüğümüz şekilde bir madde yoktur. Tüm madde kaynağını atomun parçacıklarını bir arada tutan kuvvetten alır. Bu gücün arkasında Tanrı tarafından yaratılmış bilinçli ve akıllı bir zihin vardır. Yaratılan her şeyin hakikati bu zihindedir. Bu zihin de Levh-i Mahfuz'dur. İnsanoğlu Levh-i Mahfuz'la iletişim kurma ve her şeyin hakikatini öğrenme gücüne sahiptir. Fakat sahip olduğu bu potansiyel gücü nasıl kullanacağını bilememektedir. İşte elinizdeki kitabın yol gösterici konusu budur. Derviş Usta Asmina'ya tasavvuf ile modern fiziğin kesişme noktalarını göstererek sahip olduğu potansiyel gücü nasıl kullanacağını tasavvuf öğretisiyle mürşit mürit ilişkisi içinde anlatmaktadır.
Dünyanın ihtişamına rağmen gerçeklerin peşinden gitmek isteyen bir kadın ve ona bu yolculukta rehberlik edecek bir adam... Bu ikilinin çıktığı yolculukta sabrı vefayı sevgiyi ve daha nice güzel duyguları bulacak kendinizi hakikatin şefkatli kollarına bırakacaksınız.
Sema Öztürk