Yağmur damlasının iyice sabrı tükenmişti yerinde duramıyor hep bulutun kenarından eğilip yeryüzüne bakıyordu. O sırada gene bir şehrin üzerinden geçiyorlardı. Evlerin damlarında bacalar tütüyor elektrik telleri rüzgârda sallanıyordu. Birden yağmur bulutu şöyle bir silkelendi. Herhalde o da epeyi yorulmuş olacaktı. Bizim yağmur damlası o anda dengesini kaybederek buluttan aşağı düşüverdi. Artık büyük bir hızla uzun parlak bir çizgi halinde yeryüzüne doğru iniyordu. Yağmur bulutu onun arkasından elini sallarken o da parlak gözlerini kırpıştırarak: "Hoşça kal iyi kalpli bulut! Beni gezdirdiğine teşekkür ederim. Ama artık yoruldum yatıp uyumak istiyorum. Yeryüzünde kendime güzel bir köşe arayacağım." diye seslendi.