"Bir gün dükkana uğramıştı beyaz bir elbise beyaz yazlık pabuçlar giymişti. Birkaç çift ayakkabı getirmişti tamir için. O sırada radyodaki şarkıyı mırıldanıyordum dalmışım. 'Bir muhabbet kuşu da ben olurum sev diye sen...' Sesin fena değilmiş dedi Hayriye Abla Şermin'e de söylüyor musun? Kıpkırmızı kesilmişti yüzüm utanmıştım. Ayakkabıları almaya geldiğinde bir kafes getirmişti Hayriye Abla içinde iki muhabbet kuşu. İsimlerini ikiniz koyun demişti. Şermin'i kızdırma. Uzun yaşamıştı kuşlar. Önce Aşk ölmüştü iki gün sonra da Meşk. Hayriye Abla'nın güzelliğinden bir şey götüremedi yıllar."