Georges Perec ve Oulipo yazarlarından sözcüğün gerçek anlamıyla benzersiz sıra dışı bir edebiyat kurmacası bir çoğul anlatı bir "hiper-roman."
Yolculuğun öyküsü 1979'da başladı. Perec o yıl Kış Yolculuğu adında bir öykü kaleme aldı. "Henüz yazılmamış olması gereken" dizeler ve satırlarla örülmüş "imkânsız" bir kitabın öyküsüydü bu. "Gerçek" olması halinde dünya edebiyat tarihini devasa bir "önceden intihal" vakasına indirgeyecek bir başyapıt.
1992 yılında yolculuğun seyri bambaşka bir hal aldı: Oulipocu Jacques Roubaud Kış Yolculuğu'na bir devam öyküsü yazdı. Kış Yolculuğu'nun peşine düşen bu öykü takip eden yıllarda Oulipo yazarları tarafından kaleme alınacak yirmi öykünün ilkiydi. Bu takipçi öyküler sonunda türünün ender örneklerinden birine müthiş bir edebiyat deneyine Kış Yolculuğu ve Peşindeki Öyküler'e dönüştü.
Perec'in öyküsünden kırk iki yıl sonra bugün bu yolculuk yeni farklı bir durağa varıyor. Ayberk Erkay'ın davetiyle bir araya gelen Türkiye'nin önde gelen çevirmenleri bu çoğul yaratının Türkçedeki sesleri oluyor bu ünlü Oulipocu yolculuğa katılıyorlar.
Kış Yolculuğu ve Peşindeki Öyküler okuru Georges Perec'in yazı labirentleri ve Oulipo 'nun sonsuz ihtimaller evreniyle buluşturmasının yanı sıra Türkçenin değerli çevirmenlerini bir araya getirmesiyle başlı başına bir edebiyat olayı.