Cunta lideri Kenan Evren'in ''Asmayıp da besleyecek miyiz?'' düsturunda 1983 seçimlerinin parlamentosunu 12 Eylül'ün seri cinayet zincirine ortak etmenin ötesinde o gün ve sonrasında pek tartışılmayan başka bir gerçek daha vardı... Cunta ''hain'' damgasını vurarak hapishanelere doldurduğu binlerce insanı tasnifliyordu: asılanlar ve ''beslenenler''.
Asılanların sayısı kısa sürede 50'ye ulaşmıştı.
Peki ya beslenenler?
''Asılmayıp beslenenler'' kimlerdi?
Kaç kişilerdi?
Yaşları kaçtı?
Nasıl yaşamışlardı?
Ne yiyip ne içmişlerdi?
Madem ki 'hain' diye damgalanmışlardı
o halde onlara reva görülen muamele neydi?
Asılmamış olmaları onları ölümden kurtarmış mıydı?
Bu kitaptaki tanıkların tüm bu sorulara verdiği yanıtlar; 12 Eylül döneminde cezaevlerinde işlenen insanlık suçlarının genel bir panoramasını ortaya koyarken toplumsal hafızanın diri tutulmasına da destek sunuyor.
''Asılmayıp beslenenler'' yağlı urganla değil ama;
cezaevlerinde dayakla işkenceyle direnişle açlıkla onar onar öldüler sakat kaldılar.
Ömür boyu kendilerini bir gölge gibi takip eden hastalıklarıyla baş başa bırakıldılar.
Bu kitap onları anlatmaktadır...