İnsanlık tarihinde ilk defa dünya tek bir ekonomik sistem tarafından yönetiliyor. Kapitalizm Tek Başına'da öncü iktisatçı Branko Milanovic feodalizmin ve ardından komünizmin hâkim olduğu günlerden bugüne kadar gerçekleşen keskin ve tarihi kaymanın sebeplerini açıklıyor. Kapitalizmin çeşitlerini irdelerken; "Kapitalizm tek sistem olarak hüküm sürerken daha adil bir dünya ihtimali ne kadar mümkün?" sorusunu soruyor. Milanovic'in çözümleri kaderci değil aksine aydınlatıcı. Kapitalizmin birçok yanlışı var; fakat birçok doğrusu da var ve kapitalizm hep bizimle olacak. Bizim görevimiz ise onu geliştirmek.
Milanovic kapitalizmin işlediğini bu sebepten başarılı olduğunu vurguluyor. Kapitalizm insanları refaha kavuşturuyor ve otonomiye yönelik arzularını tatmin ediyor. Fakat bununla birlikte ahlaki bir de bedel ödetiyor. Nihai hedef olarak materyal başarıya erişmemiz için bizi zorluyor. Ayrıca hiçbir istikrar da vadetmiyor. Batı'da liberal kapitalizm eşitsizlik ve ölçüsüz kapitalizmin baskısı altında eziliyor. Bu model artık Çin'de örneği görüldüğü üzere politik kapitalizmle (birçoğunun daha başarılı bulduğu fakat aslında yolsuzluğa karşı daha savunmasız olan ve büyüme yavaş seyrederken toplumsal tedirginlik yaratan) bir mücadele içinde. Küresel Güney'in ekonomik sorunları için Milanovic tartışmaya açık da olsa yaratıcı bir plan öneriyor: Geniş ölçekli göç. Geleceği tahminlerken dünya çapında refahın hâkim olacağını ya da robotların kitleleri işsizliğe sürükleyeceğini tek bir sonucun kaçınılmaz olacağını söyleyen peygamberleri reddediyor. Evet kapitalizm riskli bir sistem ama insana ait bir sistem. Seçimlerimiz ve seçimleri nasıl gördüğümüz kapitalizmin bize hizmetinin nasıl olacağını belirleyecek.