"Toplumun kendisine atfettiği jandarmalık görevi hamilelikle sınırlı değil... tezahürünü 'kendisini ideal anne olarak gören birtakım insanların senin yaptığın her şeyi sorgulaması' şeklinde gösteren 'anne faşizmini'... de kapsıyor." "Bir bedende iki can taşımak... bedeni ile kendi arasındaki ilişkiyi bulanıklaştıran ben ile öteki arasındaki sınırı ihlal eden vücudun aynı anda 'atmaya ve kabullenmeye' çalıştığı bir durumdur."
Arus Yumul
Doğum doğurmak: mucize mi çok "doğal" ve çok sıradan mı? Kadınlar öncesi ve sonrası ile doğumu nasıl yaşar nasıl deneyimler? "Doğum öğretileri" farklı toplumsal geleneklerde kadınlara ne söyler onlara nasıl bir hamilelik hayatı nasıl bir lohusalık "töresi" sunar? Gebeliğe "hastalık" olarak muamele eden tıp bu deneyimi nasıl etkiler?
Bir Avazda kadınların deneyimleri; değişik hamilelik algılarının doğum öncesi ve sonrası ritüellerin doğum kutlamalarının batıl olan-olmayan itikatların zengin (ve sahiden acı-tatlı!) dünyasını göz önüne seriyor.
Rita Ender'in bu kitabında Esin Alpan Elmas Arus Anna Maria Beylunioğlu Atlı Güler Baban Funda Şenol Cantek Elena Cedolini Seta Estukyan Nüket Franco Gönül (Birgül) Gülay Tina İlyadu Filiz Kerestecioğlu Irmak Bircan Gülsün Karamustafa Nezihe Kayaoğlu Nardane Kuşçu Sevin Okyay Leyla Onar Manuela Ergin Yeşim Pündük Rosana Şapka Duygu Tokay Gamze Gül Özşahin Nilüfer Taşkın Dilan Epik Topuz Merve Ünlü ve Jinda Zekioğlu'nun tanıklıkları yer alıyor.