Ailesini geçindirmekle yükümlü bir adam işe gitmesi gereken sıradan bir günün sabahında kendini kocaman bir "böceğe" dönüşmüş halde bulsaydı ne olurdu?
Kafka'nın en çarpıcı eseri olan Dönüşüm düzenin çarkları arasında sıkışıp kalmış Gregor Samsa karakteri üzerinden okuyucuyu insanlar arasındaki sömürü ve hiyerarşi üzerine düşünmeye zorluyor. Bayağı gerçekliğin ortasında öylece duran gerçeküstülük toplumun farklılıklara karşı tahammülsüzlüğünü simgeliyor. Kendi içinde sıkışıp kalmışlığı kendini ifade edememeyi anlaşılamamayı ya da yanlış anlaşılmayı anlatırken aslında Samsa'nın ezici sorumluluklardan ve ezen insanlardan kurtulduğu bir "özgürlük alanı" mücadelesini de tasvir ediyor. Alegorik anlatımı "modern insanın çevresine yabancılaşması" gibi pek çok kez işlenmiş ve günümüzde de her yanımıza işlemiş bir temayı en vurucu şekilde anlatan klasiklerden biri olmasıyla da öne çıkıyor.