Günümüzde internet iletişim ve depolama teknolojilerinin hızlı ilerleyişi sayesinde hemen hemen her ortama ulaşabilmiş durumdadır. Dünya da 58 milyar insan aktif internet kullanabilir durumda iken 38 milyar kişi ise sosyal medya kullanıcısıdır. İnternetin etki alanın etken bir faktör olarak bu kadar ciddi boyutlara ulaşabildiği ileri teknoloji çağımızda bazı şeylerin değişmesi ise kaçılmaz gibi görünmektedir. Peki değişen sadece yaşam tarzımız iş yapış şekillerimiz ve alışkanlıklarımız mı?
İnternetin mekânsız ve sınırsız ilerleyişi değer yargılarımızı ve kültürel anlamda toplumsal birlikteliğimizi de farklı bir düzeye getirmiş durumdadır. Bireyler üzerinden aktarılarak toplumların sürekliliğini sağlayan ahlaki değerlerimize sanal alemin etkileri genişleyerek sürmektedir. İş hayatımız ve yaşayışımızda doğrular ve yanlışlar değişime uğramakta iyi ve kötü kavramı farklı bir evre içerisinde yeniden yorumlanmaktadır. Tüm bu gelişmeler ışığında etik ve ahlak kavramlarına yeni nesil teknolojilere uygun geliştirilmiş bakış açıları getirilmek durumundadır.