Sebilürreşad Ağustos sayısı İttihat Terakki ve
Enver Paşa özel dosyasıyla çıktı
Tarihi kahramanları içine doğdukları tarihsel gerçeklik üzerinden değerlendirmek doğru bir yoldur. Sebilürre şad tarihi bir dergi olarak kendi gerçekliğini kaybetme den tarih figürleri kendi devri şartlarında değerlendirmelerle anıyor. Şüphesiz Enver Paşa'da İt tihat ve Terakki'de bunu hak ediyor.
Vefatının 99. Yılı Enver Paşa'nın. Kahramanlığıyla son dönemin bir çok tarih sahnesinde rol oynayan bu ismi hatırlamadan Pamir dağlarında ki Kızıl Ordu ile mücadelesini es geçerek Ağustos sayısını hazırlamak bizim içinde güç olacaktı.
Genel yayın yönetmenimiz Fatih Bayhan'ın son erkek torunu olan Osman Maya tepek'le vefatından birkaç yıl önce hazırladığı 'Dedem Enver Paşa' kitap çalışması uzun bir dönemdir sesini çı kartamayan Enver Paşa'nın ailesinin sesi gibi olmuştu.
O günlerde Osman Mayatepek'ten Sebilürreşad için istediği yazıyı alan Fatih Bayhan bunu bir gün Enver paşa özel sayısında yer vermek üzere bir kenarda tutuyordu. Nihayet sebilürreşad bu yıl Ağustos ayını Enver paşa özelinden ittihat ve Terakki ve dö nem tarih okuması yaptığı bir özel sayıya ayırdı. Çok değerli isimler bu sayı için özel çalışmalar yaptı. Prof. Dr. Beyhan Asma Enver Paşa'nın Torunu Osman Mayatepek Fatih Bayhan Abdurrahman Dilipak İsmail Mansur Özdemir Mehmet Serhat Bıçak farklı açılar geliştirdiler. Aynı şekilde editörün seçtikleri bölümünde yayınlanan makalelerse dosyayı tamamlayan yazılardan teşekkül etti.
Enver Paşa'yı farklı açılardan değerlendiren dosya elbette Onun yeni Cumhuriyet'le ilişkisini Mustafa Kemal'le bağını ve Kafkas İslam Ordusu özelinde bölgede verdiği gayreti de konu alan başlıklara cevap vermeye çalıştı.
Osman Mayatepek'in değerlendirme yazısı okunmaya değer. Ha keza İsmail Mansur Özdemir'in 'İttihadı İslam' kavramı üzerinden Enver Paşa'nın 'Turan idealinin aslında 'İslamcı bir söylem' in ürünü olduğuna dair geliştirdiği yeni tarih okuması bu alanda yeni tartışmaları da tetikleyecektir.
Yine bu sayıda dosya konusu dışında Osman Arslan'ın Kudüs Şiiri ile Kemal Menceloğlu'nun 'Ben olmalıydım' şiirini istifadenize sunduk. Ayşe Buluç'un kaleme aldığı gazel okuması ise yeni dönem için bir kültürel açılım sunuyor. Selimcan Yelseli'nin mimaride sembolü konu alan yazısı Dilbilgisi Editörümüz Nizameddin Duran'ın Nitcszhe'yi anlamak üzerine sorgulaması kıymetli. Muhammed Işık'ın soruna odaklanmak üzerine deneme yazısı ile Mehmet Ali Abakay'ın 'Şehir araştırmaları merkezi üzerine' yazısı yeni başlıklar sunuyor. Bu sayıyı hazırlarken vefat haberini aldığımız Lan Dallas (Abdulkadir Es sufi'ye) rahmet diliyoruz. Safahat şerhi yazısıyla Eyyüp Azlal yine yazısıyla yerini alırken bu sayıda Kerkük katliamının yıldönümünde Dr. Şemseddin Kuzeci'nin tarihi yazısına başladık. Bir iki sayı sürdüreceğimiz bu konuyu da dikkatlerinize sunuyoruz. Ve bu yıl 114. Yılına giren dergimizin yeni döneminin hayırlı hizmetlere vesile olmasını cenabı haktan niyaz ediyoruz. Yeni bir döneme giriyor olmanın mutluluğunu bize yaşatan Allah'a hamd ederek sizi yeni sayıyla başbaşa bırakıyoruz.