Bir anda gökyüzünü çeşit çeşit kuşlar kapladı.
O kadar çoklardı ki gök maviliğini renk
cümbüşüne terk etti. Albatroslar martılar
ebabil kuşları... Hatta efsanenin içinden
Zümrüdüanka bile çıkıp gelmişti. Ötüşleriyle
âdeta bayram yerine çevirmişlerdi semayı.
Yüzlerce belki de binlerce kuş yere inip
gagalarıyla topladılar albümleri ve yeniden
çekildiler gökyüzüne.
Kaosun başkentinde sahte sözlerden kuleler
inşa eden bir kâbusun içinde zihinlerinde
çeşitli oyunlar oynayan gerçekle hayal arasında
gidip gelen farklı mesleklerle karşımıza çıkan
kıyıda köşede kalmışların ve yaşadıklarına
dayanamayıp delirmiş karakterlerin öyküleri...
Turhan Yıldırım ilk öykü kitabında büyük
şehirlerde hayat süren modern insanın yaşadığı
kaosu ve bunun getirdiği zorlukları insanın
doğası yönünden ele alıyor. O öykünün
sunduğu olanakları büyülü gerçekçilik bilinç
akışı ve biçimin gücüyle genişletip yeniden
yorumlayan postmodern bir anlatıcı.