"inandığım aşklara
Gölgelendiğim sulara bıraktım yüzümü. Yenildiğim ah ettiğim
Çocuk olamadığım sokaklara döndüm.
Soylu sevdalarla haralanmış tutsaklarla konuştum.
Kendimi bu dünyanın boşluğuna asıpta güvercinleri öldürdüm zeytin dallarını kırdım.
Artık kanmam demiştim bu safsata da Havva'dan başka kadına... Tam tamam derken çıktı karşıma küçük yüreklice bir umut.
Urganım kopmuş boşluk dolmuş kendimi avuçlarına bükmüşüm. Artık nasıl açsam sığınmaya sığınılma
Havva'dan başka bir kadına
Teni zehir olsa da terini içeceğim Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla..."