Bir muallim düşünün ki mesleğine aşık olmuştur. Kendisini İslâm'ın Kur'ân-ı
Kerîm'in Sevgili Peygamberimizin ve sünnet-i seniyyesinin öğretilmesine adamış
Yüksek İslâm Enstitüsü ve Hukuk Fakültesi olmak üzere iki fakülteyi bitirecek
derecede akademik başarıya Tefsîr ve Kıraat ilmi alanında özgün eserler yazacak
kadar ilmî birikime sahip olmakla beraber "muallimlik" sevdasıyla yanıp tutuşmuştur.
Sirac Hocamızın Kur'ân-ı Kerîm'e ve onun tilâvetine gösterdiği hassasiyet Kur'ân'ı
aşk ve vecd ile tilâvet etmesi tilâvet yeteneği olan talebelerini teşvik etmesi Mısırlı
meşhur kârilerden Hafız Abdussamed ve M. Sıddık Minşâvî'yi o zamanki imkânların
en önemli ders materyali olan teyp kasetleriyle öğrencilerine dinletmesi ve onların
gönüllerinde İlâhî Kelâm'a muhabbet tohumlarını ekip neşvünemâ bulmasını
sağlaması bir İslâm davetçisinin heyecanının ve Kur'ân sevdasının tezâhürüdür.
Hocamızın bu vasıflarını talebelerinin hatıralarında okuduğumda yaşadığım hissiyatı
dile getirmekten acizim. Bir anda kendi öğretmenlik dönemlerime gittim. Âcizane bir
Kur'ân öğretmeni olarak sınıfta öğrencilerime dinlettiğim aşırları hatırladım. Koro
çalışmaları ile yaptığımız talim dersleri bir an hafızamda canlandı. Hocamızın bu güzel
hasletinin Kur'ân öğretmenlerimize örnek olmasını temennî ettim. Bir de ne güzel
tevafuk ki; Hafız Abdussamed daha çok da M. Sıddık Minşâvî ikimizin de hayran
olduğu ve cennette Rabbimiz lütfederse dinlemeyi arzu ettiğimiz hafızlardanmış...
Dr. Nazif YILMAZ