Bülent Taşkan zamanın ona sunduğu zemin mekan çoğul kültürlenme ve acılar üzerinden;dağ başlarının sisli diliyle gaibin diliyle çok dillilik ayrıcalığı ile sağlam anlam katmanlarıyla kurulu bir şiire çalışıyor. Derdi olan bir şair. Bu bazı şiirlerinde öykülemeyiöne alan yaklaşım içerisinde de birden bire şiirle hakikatle göz göze bırakabiliyor okuru...
Bülen Taşkan'ın sesli bazen inleyen uğultulu bir şiiri var. Şiirinde düşünsel katmanlılık ayırıcı bir unsur olarak vücut bulunuyor ruhu olan bir şiir yazıyor. Örneğin: "doğu" bir yön olmaktan öte anlamlarla çeşitli acılarla anlarla yüklü oluşturulurken uzam bir varlık bir hacim kazanıyor onun şiirinde ve söylediği söz yeni bir ufuk kazandırıyor okuruna:
"ölü'm üç harftir doğu'da (bil ki! ateş de bir gün sönecektir)"
biz bundan ruhun ve şiirin izleğinin sarp kayalıklara doğru yükseklere doğru çekildiğini ve o sonsuz kar yalnızlığından kapanmış kalp yollarından konuştuğunu çıkarabiliriz ve "gökkuşağının renkleri farklı farklıdır/ama birbirine sarılmayı becerebilmişlerdir. "Dizeleriyle dünyaya bakışındaki barış vurgusunu insanlığı göre göstere taşıyor yarınlara...