"Hepimiz bu fani dünyadan bir gün göçeceğiz. Yakın tarihin aydınlatılması işinden çekinmek vatana faydalı değildir. İbret almak dertleri gösterip devasını aramak vatandaşlık icabıdır. Meçhul hakikatler üzerindeki esrarlı [gizli] perdeleri tarihin tenviri için yavaş yavaş kaldırmak tarihin hakkını tarihe vermek zamanı gelmiştir."
Ali İhsan Sâbis
Türk milletinin sadece hasımlarını değil "makûs talihini" de yendiği Millî Mücadele dönemini ele alan anı-hatıra türü eserler arasında belki de en fazla dikkat çekeni Ali İhsan Sâbis'in yazdıklarıdır. Zira gerek o dönemdeki askerî konumu gerekse özgün bir karaktere sahip olması Sâbis'in yazdıklarını emsallerine göre farklı kılar.
Önce Topçu Harbiyesini ardından ise Erkân-ı Harbiye Mektebini birincilikle bitirerek askerî kariyerine başlayan Ali İhsan Sâbis; sert disiplinli özgüveni yüksek ve atılgan bir kumandan olarak tanınmış emrindeki askerler tarafından büyük saygı görmüştür. Birinci Dünya Harbi'nde gösterdiği üstün liyakat sayesinde rütbesi genç yaşında paşalığa terfi ettirilen Sâbis harp boyunca aksaklık tespit ettiği yerlerde ilgili makamlara açık ve sert eleştirilerde bulunmaktan çekinmemiştir. Ne var ki bu tavrı Millî Mücadele'nin kritik günlerinde de devam edince üst komuta kademesinin tepkisini çekmiş ve görevden alınmasını beraberinde getirmiştir. "Sakıncalı" kişiliğinden ötürü Cumhuriyet yıllarında iyice gözden düşen ve deyim yerindeyse "kenara itilen" Sâbis bu dönemde münzevi sayılabilecek bir hayat yaşamıştır. Böyle bir atmosferde kırgınlık ve sitem duygularıyla kaleme aldığı hatıraları yayınlandığı ilk andan itibaren büyük yankı uyandırmıştır. Nutuk da dâhil olmak üzere pek çok mecradan kendisine yöneltilen eleştirilere karşılık verirken karakterine uygun sertlikteki bir üslubu tercih etmiştir. Bu anlamda Sâbis taraf olduğu birçok resmî yazışmanın kopyalarını da kullanarak şahsına yöneltilen iddia ve ithamlara verdiği cevapların altını doldurmaya çalışmıştır.
Millî Mücadele yıllarında "Ordu Kumandanı" sıfatıyla o dönemin parçası olan bir askerin şahıslara ve olaylara ilişkin hatıralarını eleştirel bir üslupla kaleme alması bu metni öne çıkaran oldukça önemli bir noktadır. Bütün bu yönleriyle Ali İhsan Sâbis'in Millî Mücadele Hatıraları Millî Mücadele'ye farklı bir pencereden bakılmasını sağlamaktadır.