Sadri Ertem öykülerinde köy yaşamını köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumcu ve gerçekçi bir bakışla ele alıyor.
Gözlemlerinden canlı tanıklardan yola çıkarak yoksulluk cahillik taassup batıl inanç ve sömürüyü anlatıyor.
Günlük konuşma diliyle sosyal bir etiket taşıyor. İnsanın iç dünyasındaki iyi ve kötü duyguları matematik düşünen bir bakış açısıyla okuyucuya sunuyor.
Sadri Ertem'in öykü kahramanları toplumsal sorunlarla boğuşurken kabullenmeyi tercih ediyor.
Öykülerine sınıfsal bir anlam yüklüyor.